O hiç yaşlanmadan, dipdiri heyecanıyla öldü. Ümmetinin dertleriyle doğdu, o dertlerle yaşadı, o dertlerle Rabbine kavuştu. Talebeleriyle ve dinleyenleriyle bir arada olduğu zamanları sevdi. O bir âyet, bir hadis okuduğu meclisi hiçbir lükse değişmedi. O, inandıklarını konuştu, inandıklarını yazdı...